Bayburtlu Emrah ( Şeyh‑i Emrah‑ı Erzurumî)
Bayburt dağlarında
tabakam kaldı
Şen ol Bayburt şen
ol sende nem kaldı
1775-1860. Bayburt’un
Haşıya (şimdiki adı Aksaçlı) köyünde doğdu. İlk eğitimi Tambura’daki Hacı Haşıl Efendinin dergahında, sonraki
yıllarda ise Erzurum’a giderek medrese eğitimi gördü.
Babası Bayburt’un Konursu beldesinden,
annesi ise Erzurum’un Tambura köyündendir. Bir süre Bayburt’un Kaleardı
mahallesinde varlıklıların işlerinde çalışan Emrah’ın ailesi burada barınamayınca Bayburt’un Haşıya köyüne
yerleşti. Emrah’ın çocukluk döneminde
babası öldü. Bunun üzerine annesi Emrah’ı
alarak kendi köyü olan Tambura’ya yerleşti.
Şiire ilk başlaması Tambura’daki eğitimi
dönemine denk düşmektedir. Hacı Haşıl
Efendinin yardımı tekke eğitimi olduğu kadar edebiyat ve şiir konusunda da
önemlidir. Özellikle doğduğu yerden çok büyüdüğü ve tanındığı yer itibariyle Erzurumlu Emrah olarak anıldı.
Bayburtlu
Emrah
birçok bakımdan Ahıskalı Emrah ve Ercişli Emrah’la karıştırılsa da
şiirlerindeki konu ve biçim itibariyle ayrılır.
Hemen tüm Anadolu’da bilinen bir aşıktır.
Uzun süre Çankırı’da, 12 yıl Sivas’ta
yaşadı. Daha sonra Niksar’a yerleşerek evlendi. Ölümüne dek orada kaldı.
Tekkebayırı Mezarlığında Ali Pehlivan Türbesinin
yanında toprağa verildi.
Bayburtlu
Emrah’a
ilişkin Orhan Ural’ın »Erzurumlu
Emrah, Hayatı-Şiirleri«, İstanbul (1984)
ve Metin Karadağ’ın »Erzurumlu Emrah,
Yaşamı Sanatı Şiirleri«, Ankara (1996)
adlı araştırmaları yayınlandı.
Ayrıca 16.
ya da 17. yüzyılda yaşadığı
varsayılan Ercişli Emrah, 1700’lü yılların 2. yarısıyla 1800’lü
yılların ilk yarısında yaşamış Ahıskalı Emrah, asıl adı Emrullah olan Ardanuçlu Emrah
(1842-1914) asıl adı Emrah Gülmmedov olan Borçalılı Emrah (1914-1987) ve asıl adı Hamza Başyurt olan Hafikli Emrah adlı aşıklar bulunmaktadır.
* * *
Bizimdir
Biz tarik-i aşkın aşıklarıyız
Baş u can vermişiz canan bizimdir
Ne gamdan kaçarsın divane gönül
Kaşane bizimdir mihman bizimdir
Bu nükte yetmez mi arife kafi
Sırra mahrem olan eylemez lafı
Çık aradan sufi değilsen safi
Tekke-i aşk içre devran bizimdir
Emrah bu makamda
olandır veli
Hakka yakın halka görünür deli
Elbet hata bizde demişiz beli
Yazılan ol ahd u peyman bizimdir
* * *
İnceden İnce
Bugün sabah ile visal-i yardan
Bana bir haber var inceden ince
Ol zülfü zer tar-ı hayal-i yardan
Bir buy-i eser var inceden ince
Olmak ister isen muhabbet pezir
Zincir-i hevaya gel olma esir
Sen de aşık olup var şu bezme gir
Bak gör ki neler var inceden ince
Ey Emrah
aldanma sen bu laneye
Düşer dam-ı dehre sunan daneye
Külbe-i fen derler bu karhaneye
Bin türlü hüner var inceden ince
* * *
Ne Çare
Zincir-i zülfünde şu garip gönlüm
Ne yüz buldu ne kurtuldu ne çare
Yar senin yoluna gülşen-i ömrüm
Geçti gazellendi soldu ne çare
Fülk-i aşk bihar-ı canda gezerken
Gönülden gönüle kam alam derken
Gurbet diyarında hicranda iken
Gönül bu hasretle doldu ne çare
Emrah iki gözüm
olmuştur ırmak
Vermedi muradı neyleyim ol hak
Fayda vermez artık yare yalvarmak
Gayri demek olmaz oldu ne çare
* * *
Olaydı
Bu suz-i zulmetten divane gönül
Neyleyim bir kere azat olaydı
Cevr ile yıkılan virane gönül
Nail-i vasl olup abat olaydı
Bağ-ı vuslat olsa biganelere
Baykuş ser çekmezdi viranelere
Yanıp yakılmadan pervanelere
Ateşten olurdu imdat olaydı
Emrah’ını saldın bu
ateşlere
Bak gözümden akan
kanlı yaşlara
Böyle çalınmazdım taştan taşlara
Felekte ikbalim küşat olaydı
Bekir
Karadeniz / Orhan Bahçıvan
Doğulu
Halk Şairleri. 1-2 cilt
KaraMavi
Yayınları • 1. Baskı Temmuz 2010
Merhabalar hocam. Erzurumlular Bayburtlu birisini sanki kendilerine mal etmiş gibi yazmışsınız. Erzurumlu Âşık Emrâh Baba’nın aslen Bayburtlu olduğunu Erzurum’da onu hakkıyla tanıyan herkes bilir. Lâkin gözden kaçırılan mühim bir nokta var.
YanıtlaSilEmrah’ın muasırı ve muadili olan Bayburtlu bir şair ile mukayese ederek düşünelim. Zihnî’yi herkes Bayburtlu Zihnî olarak bilirken Emrâh’ı ise herkes Erzurumlu Emrâh olarak bilir. Gidip yaşadıkları yerlerde böyle tanınmış ve temayüz etmişlerdir.
Emrah’a Erzurumlu denmesinin sebebi küçük yaşlardan itibaren Erzurum’da yetişip uzun süre yaşamış olmasındandır. Ondan ziyade divanındaa kendisini yetiştiren üstadın Erzurumlu Âşık Erbâbî Baba olduğunu vurgular ve bilhassa kendisinin Erzurum’dan çıkan bir âşık olduğunu vurgular:
“Ne âşıklar çıkupdur Erzurûm’dan lîk Emrâhî
Bu esnâda hakîkat bezminin üstâdı ben çıktım”
.....
”Nasîbim aşk imiş aşkımla haşr et rûz-ı mahşerde
Bana bu feyzi verdi Âşık Erbâbî üstâdım
Bu üstâd-ı kerîmin Erzurum’dur maskat-ı re'si
Ne dem tezkâr ederse nâmını ma'mûr u âbâdım”
Sayın Adsız adıyla yorum yazan, ben Bayburtlu Emrah'ı Erzurumlular aldı gibi bir söz söylemiyorum. Şöyle bir başlıkla Sayın Emrah'ın Baba Yurdu betimlense fanamı olur. »1775-1860. Bayburt’un Haşıya (şimdiki adı Aksaçlı) köyünde doğdu. İlk eğitimi Tambura’daki Hacı Haşıl Efendinin dergahında, sonraki yıllarda ise Erzurum’a giderek medrese eğitimi gördü.
SilBabası Bayburt’un Konursu beldesinden, annesi ise Erzurum’un Tambura köyündendir. Bir süre Bayburt’un Kaleardı mahallesinde varlıklıların işlerinde çalışan Emrah’ın ailesi burada barınamayınca Bayburt’un Haşıya köyüne yerleşti. Emrah’ın çocukluk döneminde babası öldü. Bunun üzerine annesi Emrah’ı alarak kendi köyü olan Tambura’ya yerleşti.«
Sözüm şu Erzurumi adını Kullunduığnı biliyorum. En eski Divanı bile bende var.
»DİVAN I EMRAH
Tarikat ı Âlîye i Nakşibendi’ye hulafasından Ârif billah vasıl alî Allah.
Şeyh i Emrah ı Erzurumî, Kuddüs’allah Sırrah’ül aziz hazretlerinin divanıdır.
==============O================
Tarikat ı Âliye i Rufaiye’den Muhammed Abdulaziz Erzurumî tarafından tab’ ve neşr edilmiştir.« Sizde doğrusunuz Babası ölünce Annesinin memleketine Yerleşiyor ve orada eğitim görüp Emrah Oluyor. Selamlar.... Yorum İçin teşekkürler...