Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ahıskalı Hasta Hasan.

Resim
Ahıskalı Hasta Hasan. Gel biçara Hasta Hasan konuşma namerdinen Çalış ki, dost olasan bir Eli cömerdinen Çok aşıklar geldi keşdi, illah Kerem derdinen Bele ataş, bele sövda, bizden sonra kimde var 1760-1828 . Doğduğu yere ilişkin somut bir veri bulunmamaktadır. Bazı cönklerde Ahılkelek’ın (Ahıska) Dırgına, bazılarında Havet köyünün adı geçmektedir. Doğum ve ölüm tarihlerine ilişkin bilgiler kesin olmamakla birlikte en olası tarihler Haydar Çetinkaya ’nın yaptığı araştırmalar itibariyle burada aktarılanlardır. Aşıklık geleneğine ve şiire küçük yaşlarda ilgi duymaya başladığı ve kısa sürede yörede adını duyurduğu bilinmektedir. Hem bağlama çalmada hem de aşıklık geleneğini bilmesindeki ustalığı kendisinden sonraki birçok bilinen aşığı etkiledi. Özellikle Çıldırlı Şenlik ’in (1850-1913) ustası Aşık Nuri , yetiştirdiği en önemli aşıklardandır. Az sayıda türküsü bugüne kalmış olmasına karşın geleneklere bağlı olarak yetişen birçok aşık, Hasta Hasan ’ın türküler

Aşık Esat Sedayi Baba.

Resim
Aşık Esat Sedayi Baba Bu Ses Yerli Sesidir. 1850 li yıllarda Çıldır ilçe merkezine bağlı Sabadur (Sabadır / Süpadur) köyünde dünyaya gelmiştir. Aşık Sedayi hakkında elde bulunan önemli bir kaynak Prof. Dr. M. Fahrettin Kırzıoğlu, Çıldır Köyleri Seyahat Notları-I arasında geçiyor. Ben bu bilgileri bu kaynaktan aldım. Bu kaynak şöyle aktarıyor Aşık Sedayi diye bilinen o ünlü ozanı. »Sedayı'yi Rabat köyünden gören yok. Rabat’ta Değirmenci Âşık Ali Usta, Sedayî’nin şiirlerini bilir. Aşık Şenlik'ten yaşlıydı. Sabadur'da sözlerini bilen yoktur. Sedayi'nin sözlerinden: Aşık Şenlik'in: »Merhaba Usta Sedayî, aşk-ı irfan merhaba« diye başlayan deyişi var. Oğuzlu'da Kıraçlı Murad, Sedayi'nin sözlerini bilir. Gügübeliler de bilir. Sedayî Yerliydi. Gözleri evvelce sağmış, sonradan kör olmuş. Sabadur'da Alioğullarından Ahmet oğlu İskender ağadan.. »Yetmiş yaşlarında olur« »Aşık Sedayî'nin, ismi Es’ad’dır.

Göleli Ozan Süleyman.

Resim
Göleli Ozan Süleyman 1954 yılında Göle’nin Hoşdülbent köyünde doğdu. İlkokulu köyünde okudu. Asıl adı Süleyman Kızılateş'tir. Küçük yaşlarda babası Sofu Emmi'den (1886–1984) Kuran okumasını öğrendi. Birçok türküye kaynaklık etmiştir. Kaval çalmasını abisi Enver Kızılateş ve Babasından öğrendi. Aşıklık geleneğine ve şiire küçük yaşlarda ilgi duymaya başladı. Çevresindeki tüm aşıkların etkisi var yetişmesinde. 1987 ’de İstanbul’a yerleşti. Halen İstanbul'da yaşamaktadır. Gurbet diye bildiği yerden sılasına duyduğu özlemden dolayı şiirlerinde genelde sıla özlemi ağır basmaktadır. **** Benim Bunca cefa ile yaktı canımı Olmaz mı hiç sefa vayıma benim Gelinler ah çeker kızlar ağlaşır Bu kara duvaklı toyuma benim Her zaman ağlarım hiç yüzüm gülmez Zalim yar naz eder yanıma gelmez Felek tuzak kurmuş kadrimi bilmez Dostlar koşa geldi hayıma benim Zamanı da deli gönül zamanı Aşkın sabrı yoktur vermez amanı Süleyman neylersin