Fethi Savaşçı’nın Anısına!
O öfkeli yüreğin karardı mı
diyorsun?
Öyle yazdı ardın sıra dostların
Sen ki, bir Ödemiş türküsü
ağırlığınca
Vurdun kendini gurbete
Azığında sadece »Kitapla Ekmek«
İçindeki soluğu nerelere
bıraktın?
Nerde senin delikanlı toyluğun?
Altmışında ayakların pedal
sürerken
Bir yıldız olup uçtun
Gurbetin kucağında.
Sen ki, üstüne üstüne yürüdün
ölümün
Zehir kusan Makineler karşısında
Sen ki, çocuğuydun özlemlerin
Şiir dilinde
Sen ki,
Onlarca yıl döne döne kavruldun
Yel vurdukça
Şiir oldun, türkü türkü savruldun
Kalem elinde...
Gurbet derler iki dağın arası
Bir Yörük ozanın mekânıdır diyorlar
Ama. Sen diyorsun ki
»Bir ekmek var Orada«
Ateşi gür,
Fırınların pişirdiği bir ekmek
Bu ekmek pas kokuyor
Bu ekmek ter kokuyor
Efelerin toprağa diz vurduğu dağlarda
—Ki, ben Ödemiş dağlarını
anımsıyorum-
O dağlarda, bu ekmek kan kokardı
Yörükler yaylalara çekildiği zamanlar.
Gecenin ellerine bıraktığı yeryüzü
Bir özgürlük türküsü Karacaoğlan
diyor
Ruhi Su Kerimoğlu zeybeğini söylüyor
Bense oturmuş ağıt yazıyorum
İlkel bir ilahi Yunus diye inliyor
Öylece kapanıyor kapılar ardın sıra
Sonsuzluğa göçüyorsun
Tek başına...
Söyle be usta...
Kuşlar neden güneye uçar
Sonsuzluk dağların ardına düşer
Ve neden umutlar
Geleceğe en büyük miras
Onun için diyorum ki,
Taş basma kitapların yandığı o ülkede
Özlemleri ödül verdik, Ödemişli ozana
Kaç yıl oldu sen gurbete düşeli?
Kaç yıl oldu, »Irgat Hasan’ı«
görmeyeli
Kaç yıl oldu?
Yörük ozan, dünyamızdan yıldızlara
göçeli
Sanırım ki ondandır
Türküler öksüz kalmış
Şiirler yetim
Sabahları bir günaydın diyene
Kolunu kanadını açıyorsa makineler
İşte o an
Öfff çekiyor Taşpınar da insanlar
Öfff çekiyor Yörük Ali
Kerimoğlu öff çekiyor
Öfff çekiyor seni saran topraklar
Öff çekiyor be ozan
Yüreğin dert görmesin.
YanıtlaSilTeşekkürler...
Sil