Ardahan Türküleri
Yöremizde Yerli Halkın Sesidir.
Günümüzde, sistem içinde onlarca ezginin söz döşemesini tanımlayan, bu tanımlama içinde yer alan, çeşitleme dediğimiz koşma türlerini yazarak, belli ölçüde yorum yapmayı sürdürdüm. Benim bu yazdığım yorum nitelikli yazılarım nedense pek kayda değer görülmedi. Bu nedenle eleştiri dediğimiz tür yazılarda gelmedi.
Ezgisel nitelikli sunumlar çok geniş bir sahada bilinirken, bazı araştırmacılar, günümüzde var olan ezgileri, dar bir çerçeve içine alarak, kısır bir döngü ortamında halkın önüne sunması da bir bakıma ilginç bir yöntem olarak bilinç odağımızda varlığını sürdürüyor.
Bir başka ilginç olay yerli sedası dediğimiz ses. Bu ses Tebriz’den, Tiflis’e, Ardahan’dan Bağdat’a kadar aynı yapı içinde varlığını sürdürüyor. Sınırların varlığı bile bu sesi durduramıyor. Binlerce yıldır, Özbekistan topraklarına kadar uzanabilen bu ses yani bu yerli dediğimiz ses bizim sesimizdir.
Şimdi sözün bu noktasında, yine bizim sesimiz olan bir türküden söz etmek istiyorum. Bu türkünün değişik yörelere özgü olan çeşitlemelerini vereceğim. Bu çeşitlemeler, sadece söz dizimi olarak değişiyor, ezgi olarak değişmiyor. Biz bu ezgi türlerini hava ya da makam adlarıyla bildiğimiz için, aynı ezgi değişik söz döşemeleri sistemiyle sunulabiliniyor. Bu nedenle sözü edilen ezgide bu yönüyle ele alınmıştır.
Birçok yörede değişik-değişik sözlerle ünlenen bir ezgi vardır. Biz bu ezgiyi “Ardahan’ın Yollarında” adıyla biliriz. Yıllardır bir iki dizenin değişimiyle yerli halkın dilinde seslendirilen bir halk ezgisidir. Biz bu ezgiyi Tebriz yöresinde başka sözlerle duyabiliyoruz. Tiflis yöresinde aynı ezgiyi başka sözlerle duyabiliyoruz.
Ardahan Türküleri kitap çalışmamızda notasıyla birlikte sunduğumuz ünlü ezginin adı »Ardahan’ın Yollarında« adıyla biliniyor. Bizde kitap çalışmamıza bu adla aldık.
Bu anlatıda söz çeşitlemelerini vereceğim ezginin, “Dimne, Dimme, Deme” gibi değişik seslerle verilmiş olsa da sonuç ezginin tekliğidir. O halde bu topraklar üstünde yerli sesiyle usul usul söylediğimiz bu ezgi, sınırların ötesinde bizim gibi seslenen insanların sesinde var oluyor.
Ardahan yollarında, Ardahan Dağlarında, Ardahan Bağlarında, Göle’nin
Yollarında, Kevengin Yollarında, Tiflis’in Yollarında, Bağdad’ın Yollarında gibi
seslenişle halk içinde var olan bu ezginin, Tebriz yöresinde ise “Nebi Han Türküsü”
olarak söyleniliyor.
*****
Nebi Han Türküsü
Yöre: Tebriz
Kaynak: Aşık Oruç
Seheri burdan yar burdan heste
Sen yanlız doldur baydiğin üste
Vefalı yardan bir buse iste
Sonra da de ki gözlerim üste
Ezgi sözlerinin tamamı aşağıda verilmiştir. Söz döşeme sistemi değişik olsa da ezgi aynıdır, değişmemiştir. Geniş bir sahada aynı havanın üstüne değişik sözler döşeyerek türkü oluşturmak sanırım yörenin kültürel yönden tekliğini gösteriyor. Sözü türkünün bağlantı dizeleriyle sürdürelim.
Türkünün tüm çeşitlemelerinde hemen hemen aynı sözlerle bağlantı yapılıyor. Bu bağlantı dizelerinde geçen “Dimne, Dimme, Deme” gibi seslenişin yörelere göre ne anlam taşıdığını açıklamam gerekiyor. Bu açıklama tekil olarak Ardahan yöresini kapsamalıdır. Çünkü Tiflis, Tebriz, Bağdat gibi yörelerde bu seslenişin ne anlam içerdiğini pek araştırmadım. Kısacası diğer yöreleri bilmiyorum. Bildiğim konu Ardahan yöresiyle ilgili söyleniş olayıdır.
Ardahan yöresinde söylenilen sözlere bakılırsa “Dimme” bir
kız adı olarak veriliyor.
Dimme’yi ben çayda gördüm
Elinde bir bayda gördüm
İki öptüm bir de sevdim
Ondan ne fayide gördüm
Men özüm serhoş, Sen şarap verme
Ardahan yöresinde böylesi bir kız adı olduğunu sanmıyorum. Yöre insanı olarak, bildiğim kadarıyla »Eyvah Dimme Dimme / Nazlı yar Dimme« sözlerini açıklarsam, şöyle açıklamak en doğru yöntemdir diyebilirim. »eyvah söyleme söyleme nazı yar söyleme« anlamında olduğunu söylüyorum. Dimme Türküsü” olarak kayıtlara geçmiş. »Dima«: Ardahan, Posof yöresinde yerli ağzı “Deme” sözcüğünün yerel söyleniş biçimidir. “Demesen Deme” söyleniş biçimini yöre halkı “Dimmasan Dimma” biçiminde söylüyor.
Bir başka açıdan söylersem, Dimne: Duman, Kelile ve Dimne adlı eserde adı geçen çakal, tilki gibi hayvanların adı. Bazı yörelere göre ise çok çeşitli anlamlar taşımaktadır. Kin, düşmanlık, sigara içmek, süprüntülük, duvar temeli, bir nevi hastalık, böylesi bir tanıtım sözleriyle bu ezgi hakkında düşüncelerimi yazdım şimdi daha fazla sözü uzatmadan türkünün çeşitlemelerine geçmeliyim.
Bir konuda daha söz edeyim istiyorum. Her ezgiyi kendi
sofrasında kendi kaşığıyla derlerseniz doğruyu yakalamış olursunuz. Yöremizde yerli
sesi dediğimiz ezgileri göçmenlerin ağzından derlerseniz. Sürekli hatalı
anlatımla karşı karşıya gelirsiniz.
Dimme Türküsü
Ardahan’ın yollarında
Güller açıp bağlarında
Eyle bir yar sevmişem ki
On üç on dört çağlarında
Men özüm serhoş, Sen şarap verme
Dimme’yi ben çayda gördüm
Elinde bir bayda gördüm
İki öptüm bir de sevdim
Ondan ne fayide gördüm[iii]
Men özüm serhoş, Sen şarap verme
Samavarı alıştıram
Maşa salıp karıştıram
O yar mennen ayrı gezer
Küstürmüşem barıştıram
Men özüm serhoş, Sen şarap verme
*****
Ardahan Yollarında
Dimne Türküsü[iv]
Ardahan’ın yollarında
Turna öter göllerinde
Allah canımı alsın
O yârin kollarında
Men özüm gelmem sen özün gelme.
Ardahan yazıları
Meleşir kuzuları
Allah anlıma yazmış
Bu kara yazıları
Men özüm gelmem sen özün gelme.
Ardahan’ı sel aldı
Bir yar sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım
Muradım yarım kaldı
Men özüm gelmem sen özün gelme.
Samavarı alıştıram
Maşa salıp garıştıram
O yar mennen ayrı gezer
Küstürmüşem barıştıram
Men özüm gelmem sen özün gelme.
*****
Ardahan'ın Dağlarında[v]
Yöre: Göle/Hoşdülbent
Kaynak: Ferman Baba
Ardahan'ın dağlarında
Gül olsam bağlarında
Ele bir yar sevmişim ki
Gelinlik çağlarında
Men özüm gelmem sen özün gelme
İçtim dolaşıyor dilim
Allah'a ayandır halım
Mene ele bir yar vermiş
Eli maşalı bir zalim
Men özüm gelmem sen özün gelme
Deme sevdam düşsün dile
Bülbül hasret kalmış güle
Ele canım sıkılır ki
Kalkam gidem Zemzem gile
Men özüm gelmem sen özün gelme
Semaveri alıştırın
Maşa ile karıştırın
Zemzem yar küsülü bana
N'olur beni barıştırın
Men özüm gelmem sen özün gelme
*****
Eyvah Dimne »Nebi Han Türküsü«
Yöre: Tebriz
Kaynak: Aşık Oruç
Seheri burdan yar burdan heste
Sen yalnız doldur başımın üste
Vefalı yardan bir buse iste
Sonra da de ki gözlerim üste
Seheri gördüm yanında durdum
Buseyi aldım yenisin sordum
Vefalı yardan çok vefa gördüm
El vurup yârin saçını ördüm
Men özüm gelmem sen özün gelme.
Nebi Han durak yar
diyarında
Bülbüller okuyor gül budağında
Koy canım çıksın yar kucağında
Canım can bulsun can sıcağında
Men özüm gelmem sen özün gelme
*****
Göle'nin Yollarında
Yöre: Göle/Hoşdülbent
Kaynak: Orhan Bahçıvan Arşivi
Göle'nin yollarında
Çimeydim göllerinde
Ganfet olem eriyem
O yarin dillerinde
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Göle'nin çayırına
Gün çalmış bayırına
Kız bir kere öpeyim
Babayın hayırına
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Göle yolu bu mudur
Yolun üstü su mudur
Eve girmiş çıkmıyor
Senin huyun bu mudur
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Bu yol Göle'nin yolu
Bazı boş bazı dolu
Zalim gel çık kapıya
Bekleyen Allah kulu
Ben sözüm dedim sen sözün deme
*****
Tiflis'in Yollarında
Yöre: Göle/Hoşdülbent
Kaynak: Orhan Bahçıvan Arşivi
Tiflis'in yollarında
Çimeydim göllerinde
Çift bazu bend olaydım
O yarin kollarında
Köprü bulam geçeyem
Ne kadar çirkin olsam
Öz yarime göyçeğem
Gökte yıldız üzdüren
Kaşın gözün süzdüren
Senin aşkın değil mi
Beni böyle gezdiren
Köprü bulam geçeyem
Ne kadar çirkin olsam
Öz yarime göyçeğem
Tiflis’in yastı yolu
Su geldi bastı yolu
Özüm yare giderken
Zalİmler kesti yolu
Köprü bulam geçeyem
Ne kadar çirkin olsam
Öz yarime göyçeğem
Yağız at nalı neyler
Kara kaş halı neyler
Vefalı yari olan
Devleti malı neyler
Köprü bulam geçeyem
Ne kadar çirkin olsam
Öz yarime göyçeğem
*****
Kevengin Yollarında
Yöre: Göle/Hoşdülbent
Kaynak: Orhan Bahçıvan Arşivi
Kevengin yollarında
Çimeydim göllerinde
İlik düğme olaydım
O yarin kollarında
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Kevenk yolu bu mudur
İçi dolu su mudur
Gidin diyin o yare
Son cevabı bu mudur
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Kevengin pınar başı
Durmaz gözümün yaşı
Hayalimden gitmiyor
Yarimin kalem kaşı
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Kevenge kuşlar konar
Yönün kıbleye döner
Söz verip de gelmedin
Yüreğim ona yanar
Ben sözüm dedim sen sözün deme
*****
Bağdad’ın Yollarında
Yöre: Göle/Hoşdülbent
Kaynak: Orhan Bahçıvan Arşivi
Bağdad’ın yollarında
Turna var göllerinde
Bana selam mı geldi
O yarın dillerinde
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Bağdad’ın hamamları
Yıkanır külhanları
Enbiya sesi dolu
Söylenir destanları
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Bağdad’a gelen olsa
Derdimi bilen olsa
Bağdad mendili gibi
Gözyaşım silen olsa
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Bağdad’a kervan gider
Gün geçer devran gider
İstanbul Sultan şehri
Bağdad’a ferman gider
Ben sözüm dedim sen sözün deme
Orhan Bahçıvan »Halis Kızılateş«
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder