Sen
karşı mahallenin sokağında yürürken
Islak
pencerelere saklanıyordun
Adın
gurbet oluyordu
İklim
toprağımdı
Dağ
kokulu
Turnalar
geçiyor Kür kırağında
Dönüş
zamanı sevgi
Buharlaşan
gölgelerin atlasında
Sevişmek
tentene nakış
Gece
örtüsü
Şimdi
sen gelsen
Karşı
karşıya iki dünya birleşse
Alaca
karanlığın sesini duyuyorum
Evlerin
gölgesini görüyorum
Yıldızlar
soframa oturuyor
Neden
olmasın
Vakit
gece
Bir
ağır türkü çalar radyo köşede
Sobanın
üstünde çay kokusu
Kıtlama
şeker
İstekan
Ne
güzeldir
Yaşamı
Sevgiyle bölüşmek
Duman
rengi bir sızının taşınması
Gece
kuşlarının pencereye tutunması
Senin
gülüşündür
Gökyüzü
sel olmuş
Salkım
saçak dökülüyor üstüme
Ah
bir bilsen örselenen yüreğimin
Öbür
kıyısını
Kaçaklar
yurdu karşı mahalle
Süregelen
akşamların dökülüşüdür
Ay
dolanır
Gece
yürür dağlara
Kür
akar
Bütün
ezgiler örselenir
Bir
sen kalırsın gözlerimin içinde
Bir
de Sevgi
Kum
saati
Ölçüm
ölçüm ölçülüyor içimde
Haberin
olsun
Alaca
karanlık
Kekik
kokusu yüreğimin şurasında
Geceyi
özletiyor
Veda
sözcüğüdür
Beni
böyle melül mahzun eyleyen
Öylesine
acımasız ki yaşam
Öylesine
sevgisiz ki
Tutuşur
ellerimde binlerce sözcük
Ateş
yürür
Kızılateş
gölgesinde karşı mahalle
Alaz
alaz kavruluyor demir rengiyle
Terimi
siliyorum mendilime
Hıçkırıyorum
Bıçak
açmaz kapıları
Böylesi
bir deyimi ben yazdım
Açık
kapı sakin yol sokaklar tenha
Ne
zaman gelecek bilmem ki
Karşı
mahalleden sevgi
Yahu
Yarın
iş var çalışacağım
Emek
ekmek özgürlük alın teri benimle
Bir
tek sevgi yok
O
gelmedi
Orhan Bahçıvan, »Halis Kızılateş«.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder