4 Haziran 2017 Pazar

Meram Suyu'nun Adı...

Meram Suyu'nun Adı...



Şimşimik Deresi

Dilim çözüldü karmaşık sözcüklerle
Ezgileri unutulmuş ağıtlar süzgecinde
Bugün yağmur yağıyor
Ellerimin üstüne

Daha ıslanmadın mı şair
Sellice yağan yağmurların altında
Sokakların yorgun gezgini

Bir gününü salarsam acıların içine
Uçan kuşlar şaşırır hasretin böylesine
Kafdağı kaçgunuyum kanatsız
Erimemiş sancıların kucağında uyurken
Unutulmuş gecenin sesiyim

Şimdi sen
Bir masalın sözleri arasına saklansan
Kendince
Sonra yaşanmış dünyaların aşkına
Çıksan dağlar başına

İçimden geçen dünyalar aşkına
İlk sarıldığım yıldız
İlk kavuştuğum dünyamdı benim
Onun için ağlamıştım
Gizlice

Bu şehrin tüm sokakları senin ayak izlerindir
Kaç mevsim tökezledin dökülmedin
Boyun bükmedin
Eğilmedin
Otel odalarında satılmadın düşmana
Onurun hasretindir anılar defterinde

Fırlama dönenceler
Köşe dönmece masalını yazıyor
Sen hala bizim köyün deresinde balık bekliyorsun

Sen bilirsin şairim
Ağaçlar kalem olur yazı yazar
Ağaçlar tabut olur seni taşır sonsuza
Yaprağın solmadan mavi sesin gölgesinde
Yolculuğu unutma onur kervanıyla

Saçlarım döküldü bilemedim
Perçemi süzülmüş anılar süzgecinde
Her can kendi masalını yaşar
Kendi onuruyla

Mavi bir ses dökülüyor beynime
Meram Suyunun adı haritalarda
Şimşimik Deresi olarak geçer
Hiç duymamıştım

Çayır tarla dere tepe derken
Hoşdülbent düştü aklıma
Kimseler bilmez benim nereli olduğumu

Yaşantım bir bilmece
Çizilmiş üç çizginin kesiştiği yer
Belki gece
Belki gündüz
Bir şafağın döküldüğü noktada
Kendini sürgün defterinde saklıyorsun

Şimdi hangi masal alır beni içine
Şimdi hangi masal anlatır
Bir varmış
Bir yokmuşum kavlince

Orhan Bahçıvan

»Yerli Güzeli« Adlı Şiir kitabımdan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sarı Gelin Ezgisi!

Sarı Gelin Ezgisi! Bu dağlar Kızılgedik Dağları Vay Sinan Ölsün Sarı Gelin! Geçtim tüm kapıları ansızın Pencereleri öylece Dolaştım sokak...