Çırak İşçiler!..

Çırak İşçiler



 Çocuk İşçilere Sevgiyle


1/
Çırak eller
Yük altında bir kuzguncuk yavrusu
Yürek telaşlı yürek tedirgin
Günlerin bedelini ödemekle yükümlü
Demlikte çay fokur fokur
Koyver çırak işçiler gelsin
Kında kılıç sıyrılmadan duruyor
Tezgahta umut

Yarınlara özlem duyan insanlar
Bir baca dumanıyla yıldızlara
Taa yıldızlara erişmenin sevinci
Yaşamaya yüz tutmuşken
Sevdadan anlamıyor, anlamaz da
Taş yürekli ustabaşı

Hayat güzelden yana akıyor
Hainlikler pusuda
El tetikte olmalı dost
Çınlayan bir türkünün dizeleriyle
El kitapta olmalı dost

2/
Korku düşman başına
Korku, sindirilmiş dağlar başına
Hoyratlaşan bir umut parıltısı
Hırçınlaşıyor homurdanarak
Yanağı boyalı okul kızları
Kitapları göğsünde
Ürkek
Acemi
Orta yerde çıngıraklı gizli sevda

Anlatmaya gerek var mı?
Tornada işliyor karasevdayı
Hasreti gözlerinde
Acıyı bir yudum su deyip içen
Bir mektup bekliyor Asya damgalı

Etten kemiğe umut kuşanmış
Sırtında sıla işi bir kazak
Gün kuşluk vakti, daha çok erken
Bir türkü söylüyor torna sesiyle
Paydoslar iple çekilir
Pusatsız olmalı gönül
Malum...

3/
Sen, çıraklaşan çocuk işçi
Emek pazarında ter salıyorsun
Meydanlarda yürek
Grevde gözcülük mayalanmış süt gibi
Tezgahta işçilik
—Varsın aramasın, boşver- deme ha
İnsanın bir yerinde bir şeyler kırılıyor

Gün döndü
Yorgun eller umut kuşandı
Şimdi şu anda
Suyu kurumuş çaylar gibisin
Acılar, saçlarına tane tane dizilmiş
Hüzün dağlara vursun kendini
Tembellik utansın

Yarıda bırakılmış
Ya da hiç okunmamış kitapların
Kapağını açınca kaygılanırsın
Sevdanın sarsaklığı uysallaşırken
Bekletip de gelmemek olur mu hiç?

4/
Bir insan
Bir başına kahraman sayılmaz
Sen, bir başına kaldığın zaman
Kimin adına, neyin kahramanı olunsun?

Bak gözümün nuru
Hicran bir şarkının adı olmalı
Çırak ise, on beşine girmiş işçi çocuğun
Sen eyyy çırak işçi
Özgürlüğü talan olmuş bin insan gibi
—Yaşın yaşın ağlar mısın- acaba
Spartaküs destanı okunduğu zamanlar

Gecelerin katı karanlık yüzünü
Tutup iki elinle sabahlara taşıyorsun
Üzülmesin ceylan gözlü çocuklar
Üzülmesin ne olur...

Hey çırak işçiler
El sürmeyin şöminenin taşına
Yüreklerde o saydamlık kırılmasın ne olur
Bir odun daha atın özgürlük ateşine
Demlikte çay fokur fokur olanda
Bir odun daha atın özgürlük ateşine

Orhan Bahçıvan

 »Şiiristan Merhaba, Memleket Yayınları, 1989«






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Alagöz Dağı’nın Çocukları / Çolaklar / »Kızılateş Sülalesi«

Merdinikli Türkmen Karaca-Oğlan...

Göle Yöresi Halk Oyunları