»İstedim vermediler sen fakirsin dediler
Aldılar Hazal’ımı bir zengine verdiler«
Halk türküsü[i]
Odamın içinde hüzün kervanı
Bir ezginin sesiyle
Dolanıyor
Yüreğime bu gece
Ezgiler emziriyorum desem
Hazal türküsünün sözleriyle
Usul usul
Buharlaşan bir sevdanın kokusu
Çarptı sarhoş etti gönlümü
O sarhoşluk alıp götürdü beni
Kızılgedik Dağı’na
Sarıkamış yaylasına oraya
Haydi
Yüreğim şimdi söyle
Utanmadan korkmadan söyle
Haydi söyle
Gerçekten fakir diye
O sevdaya kıydılar mı
O iki dirhem yüreği
Çözülmez
Ayrılık denilen
Zincirlere vurdular mı
Ah
Sadece ah diyorum içimden
Odamın içinde
Hazal türküsü çalıyordu az önce
Dinledim
»Ne yerim ne içerim/Mecnun gibi gezerim
Aldılar Hazal'ımı bir deliden beterim«
Diyor çocuk sesli birisi
Bozuk bir Türkçe ile
Yoksulluktan dem vuruyor
Bilirim
Hey yoksulluk
Lut’un[ii]
gazabına gelesin seni
Nuh tufanıyla silinesin bitesin
Havva Ana cennetten kovulduğu gün
Bilmiyorum demek ayıp
Yaşantımın başlangıcı ortada
Devamı bu şiirin içinde
Hazal türküsünün dizelerinde
Yoruldum
Gözlerimi kapatıyorum
İçim acıyor
Biri yanar
Biri söner sigaranın
Dilimi sarar tütünün acı tadı
Gecenin bu deminde
Genç kız başlık parası özgürlük
Aha şimdi
Hazal türküsü bitti
Yüreğim baş koyacak
Bir yastığı arıyor
Ey meşin kapaklı yaşam kitabı
Bunu böylece kaydet
Halim biline
Köle pazarında
Fındık fıstık başlık parası
Çekilir gider Hazal
Ellerimin arasında sessizce
Kars şehrinin ortasında
Para yüklü kervanlar
Alır seni götürür
Hazal
Orhan Bahçıvan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder