Halis Kızılateş »Orhan Bahçıvan«
Orhan Bahçıvan »Halis Kızılateş« Şair - Yazar - Araştırmacı. Orhan Bahçıvan'ın »Şiiristan Merhaba« (1989), »Acılar da Üşür« (2002), adlı şiir kitapları ve Bekir Karadeniz'le birlikte hazırladığı »Doğulu Halk Şairleri« (2010), adlı araştırma kitabı ve Gökhan Temur, Selçuk Murat Kızılateş ile birlikte Ardahan Türküleri (2016) adlı türkü derlemeleri yayınlandı.
12 Eylül 2025 Cuma
8 Eylül 2025 Pazartesi
27 Ağustos 2025 Çarşamba
13 Ağustos 2025 Çarşamba
28 Aralık 2024 Cumartesi
Sen Kal Burda Ayrılık!
Düşünce denen bir
şey vardır
Beynimizin o ilkel
noktasında
Ya fabrikadayız ya
da tarlada
Ya demiri un
ediyoruz
Ya da burçak
yoluyoruz ellerimizle
Biz, emekçi
insanlar
Ya sırtımızda
küfelerle hamalız
Ya da bezirgân
pazarında
Üç kuruşa satılan
bir malız
Hepsi bu
Bir Spartaküs adı
duyulur
Sanki başkası
yokmuş gibi
Ama ben diyorum ki,
Kawa’nın tarihini
yakanlar utansınlar
Asya’nın
bozkırında
Bibi Sultan Oğlunu
bilmeyene aşkolsun
Gılgamış’ın
yenilmeyen gücüyle
Usul usul ağlayan
gökyüzü
Yeni bir fırtınanın
habercisidir
Fırtına kaçınılmaz
Yaşanmalıdır.
Gönlümüz enginler
de esenlik dolu
Şişirilmiş pupa
yelken
Geçilir ırmaklar
Denize varılmalıdır
kardeş, denize
Deniz, görkemli bir
dalgaysa
Dalgalar aşılmalı
Ufuklar daralmadan
diyorum
Umuda varılmalı
Volkanların
tutuşmasıyla
Berraklaşırsa
gönül denen o sevda
Acılar
Kilim gibi,
Ayaklar altına
serilecek
Kendiliğinden
Emeğin çilesini
eksik yazmışlar
Eşkıya romanlarını
tam
Yangınlar ve
yanlışlar çözülsün
Gönlümüzün
Bu fırtınalı
sevdasıyla
Emeğin ve
özgürlüğün çilesi
Tam yazılsın
Geldik yol ayrımına
Artık
Bildiklerimiz
yazılmalı
Elveda deyip eşkıya
romanlarına
Emeğin çilesini
yazmaya devam
Görkemli, yeşil
Kıyıların
başlamasıyla birlikte
Ayrılıp gidenler
olacaktır
Kendiliğinden
Ufkun rengini
gözeterek
Kavim,
Kabile gözetmeden
Sen kal burada
ayrılık
Öz gönlümde sevda
filizlendi
Deniz tanığımdır
Kavuşmaya gidiyoruz
Sen kal burada
ayrılık
Çocukların umudunu
onursuz bırakmadan
Öfke denen
volkanların bağrında.
Orhan
Bahçıvan, »Halis Kızılateş«
13 Kasım 2024 Çarşamba
Sarı Gelin Ezgisi!
Bu dağlar Kızılgedik
Dağları
Geçtim
tüm kapıları ansızın
Pencereleri
öylece
Dolaştım
sokakları yalınayak
Efkâr
dağıtan ihtiyar delikanlılara
Selam
verip
Selam
aldım usulca
Eğildim
el öptüm saygıyla
Bu
bir gelenektir.
Yaşanmış
bir gençliğin som kalıntısı
Dert
yüklü dedim güldüler
Tütün
kokan elleriyle
Tokalaştılar.
Döndüm
en ihtiyar delikanlıya
Bir
türkü söyle dedim
Bir
türkü söyle
Yeşil
Göle dinlesin
Silinsin
kulakların katmerli pası
Gülümsedi
bana her biri
Kısarak
gözlerini
Bir
çay geldi
İnce
belli İstekanla önüme
Kokusu
burnuma vurdu yutkundum
Kıtlama
şeker tabakta
Elimde
güneşin ısısı
Dilimde
çay
Dört
yanımda çocuklar
Şen
şakrak koşuşuyorlar desem
Saklambaç
oynuyorlar
Güvercinler
gibi
Uçarak
Dedim
ki gideyim
Dedim
ki artık zaman doldu
Bir
türkü bile söylemediniz
Hakkımız
saklı kalsın
Sizin
yanınızda
Dediler
o sevdalı günler bitti
O
insanlar kaderleriyle çekilip gitti
Sadece
sesleri kaldı
Sadece
ezgileri
Dedim
bizde onu istedik
Seslerini
duyalım o güzel insanların
Sizin
sesinizle birlikte
Yekindim
kalktım
Yağmur
Yasamal üstünde doldu geliyor
Bulut
yüzlü gezginlerin düşünde
Kireç
yüzlü küçük evler
Telaş
içinde
Su
sesi
Yağmur
sesi
Karışır
toprağın kokusuna
Düşer
aklıma bir Sarı Gelin ezgisi
Çözülürüm
yeşil çimen üstüne
Kanatlarım
her dem yorgun
Yüreğim
dargın.
Yağmur
Yasamal Dağı’nı geçti
Karaca
Oğlan gömütü
Islanıyor!
Duy
sesimi Sarı Gelin
Duy
sesimi
Rüzgârla
Rüzgar
ovayı dolduruyor görüyorum
Bir
telaş, bir telaş sorma gitsin
Ellerimi
cebime topluyorum
Dinlensin
diye.
Vişne
rengi bir koku
Güneşin
gölgesinde yeşeriyor
Sızıntı
gibi
Bir
çift üveyik geçti penceremin önünde
Ağladı
kanatları rüzgar üstüne
Bahçeme
konun dedim
Konmadılar.
Yağmur
damlaları öpüyor toprağın yüzünü
Dilsiz
dile gelmiş söylüyor
Karaca
Oğlan ezgisini
Yorgun
sesiyle.
Sarı Gelin şu tombul yüzlerinden
Orhan Bahçıvan, »Halis Kızılateş«
8 Ekim 2024 Salı
Karşı Mahalle II
Sen
karşı mahallenin sokağında yürürken
Islak
pencerelere saklanıyordun
Adın
gurbet oluyordu
İklim
toprağımdı
Dağ
kokulu
Turnalar
geçiyor Kür kırağında
Dönüş
zamanı sevgi
Buharlaşan
gölgelerin atlasında
Sevişmek
tentene nakış
Gece
örtüsü
Şimdi
sen gelsen
Karşı
karşıya iki dünya birleşse
Alaca
karanlığın sesini duyuyorum
Evlerin
gölgesini görüyorum
Yıldızlar
soframa oturuyor
Neden
olmasın
Vakit
gece
Bir
ağır türkü çalar radyo köşede
Sobanın
üstünde çay kokusu
Kıtlama
şeker
İstekan
Ne
güzeldir
Yaşamı
Sevgiyle bölüşmek
Duman
rengi bir sızının taşınması
Gece
kuşlarının pencereye tutunması
Senin
gülüşündür
Gökyüzü
sel olmuş
Salkım
saçak dökülüyor üstüme
Ah
bir bilsen örselenen yüreğimin
Öbür
kıyısını
Kaçaklar
yurdu karşı mahalle
Süregelen
akşamların dökülüşüdür
Ay
dolanır
Gece
yürür dağlara
Kür
akar
Bütün
ezgiler örselenir
Bir
sen kalırsın gözlerimin içinde
Bir
de Sevgi
Kum
saati
Ölçüm
ölçüm ölçülüyor içimde
Haberin
olsun
Alaca
karanlık
Kekik
kokusu yüreğimin şurasında
Geceyi
özletiyor
Veda
sözcüğüdür
Beni
böyle melül mahzun eyleyen
Öylesine
acımasız ki yaşam
Öylesine
sevgisiz ki
Tutuşur
ellerimde binlerce sözcük
Ateş
yürür
Kızılateş
gölgesinde karşı mahalle
Alaz
alaz kavruluyor demir rengiyle
Terimi
siliyorum mendilime
Hıçkırıyorum
Bıçak
açmaz kapıları
Böylesi
bir deyimi ben yazdım
Açık
kapı sakin yol sokaklar tenha
Ne
zaman gelecek bilmem ki
Karşı
mahalleden sevgi
Yahu
Yarın
iş var çalışacağım
Emek
ekmek özgürlük alın teri benimle
Bir
tek sevgi yok
O
gelmedi
Orhan Bahçıvan, »Halis Kızılateş«.
-
Alagöz Dağı’nın Çocukları / Çolaklar »Kızılateş Sülalesi« Araz Çayı'nın totem adı Alagöz’dür, Çolak Alagöz neslinden çıkmıştır, Bu...
-
Merdinikli Türkmen KaracaOğlan! Bir yiğit gurbete gitse/Gör başına neler gelir. Merdin-sılayı andıkça/Yaş gözüne dolar gelir. ...
-
Ganime Kızılateş Sesiyle Ardahan Türküleri. Turnamın kanadı düz / Boynunda ayla yıldız. Boynunda ayla yıldız / Rengini nerden aldız. ...