Göle Yöresi Halk Oyunları
Hele Sen Göle'nin Neyini Gördün.
Bu yazıya başlamadan önce, halk oyunları üzerine bir
açıklama yapılması en doğru yöntemdir. Ancak, yıllardır gerek yurt içinde gerek yurt dışında, çok değerli araştırmacılar yetişmiş ve bu konuda çok güzel
yazılar yazmışlar. Benim kalkıp bundan sonra, halk oyunu budur ya da bu değildir
demem biraz abes olur kanısındayım.
Benim yapacağım iş kendi yöreme ait olan halk
oyunlarını aktarmak. İşte bu yazının amacı da budur. Bunun ötesindeki konu,
şimdilik, benim gündemimde de değildir.
Göle yöresi, benim doğduğum, yaşadığım ve sonra da terk
edip bıraktığım yöredir. Bir adıyla sıla, bir adıyla yılda bir kez gezmek için
uğradığım bir yayla.
Ben bu yörenin halaylarını, barlarını yıllar yılı
oynadım. Bu oynadığım halk oyunlarını şimdi araştırıp yazmaya çalışıyorum. Bu
işin içinden alnım ak, yüzüm açık çıkarsam ne mutlu bana.
Gelelim Göle Yöresi Halk Oyunlarına
Göle yöresi halk oyunlarını 6 grupta toplamak
istiyorum. Bugüne dek bu türden bir gruplama yapılmadığından, benim bu gruplama
biçimim ilk olacak. Bazı yörelerde böylesi çalışmalar olmasına karşın Göle
yöresi için bunu söylemek mümkün değil.
Göle yöresi yerel olarak sürekli akan bir toplum
yapısına sahiptir. Durağan toplum olmadığı için, yaşama koşulları sürekli
değişen bir yöredir.
Türküler, halk hikayeleri, masallar, atasözleri,
maniler, söylenceler, barlar, halaylar, orta oyunları ve daha niceleri yerel
konumlarını korumasına rağmen, durağan değildir. Sürekli dağılan bir yapıya
sahiptir.
Göle yöresine özgü bir ağıt yakılmışsa, anında uzak
bölgelere gidebiliyor. Halk oyunları da böyledir.
Göle yöresine özgü halk oyunlarını derlemeye
başladığım zaman, sadece isimlerini yazmakla yetinmedim. Her oyunun türküsünü
de derledim. Bu türküler başka yörelerde de bilinmekte ve oyunlar da aynen
oynanmaktadır. Bu araştırmanın içinde yer alan tüm halk oyunlarını sadece Göle
yöresiyle sınırlamak kanımca doğru değildir.
Doğru olan nedir? Doğru olan, bu araştırma kapsamı
içine giren tüm halk oyunları Göle yöresince, yöre halkı tarafından bilinen ve
oynanan oyunlardır. Bu halk oyunları içinde Göle yöresine ait olanları da
vardır.
Göle yöresinde bar çok az bilinen
bir oyun türüdür. Araştırma ve derleme sonucu elde edilen bar denilen oyunların
adları da yazıldı. Yöre insanı genelde bu oyunları da halay olarak
adlandırmaktadır.
Bar aslında Kuzeydoğu Anadolu yöresinde bilinen ve oynanan
bir oyun türüdür. Köken olarak eski Türk Şaman geleneğine kadar uzanır.
Şöyle ki:
Bar: Şamanların elindeki davula
Barı adı verildiğinden dolayı, Şaman dansından kaynaklanan, Barı adıyla
anıldığı, zamanla ı sesinin düştüğü ve Bar olarak söylenildiği ileri sürülüyor.
Yani Şamanların dönerek oynadığı büyülü oyunlarındaki çalgının adını taşıdığı
ileri sürülmüştür.
Şöyle demek en doğrusu. Şaman
Türklerinin şölenlerinde davul eşliğinde oynadıkları oyunlara »Bar« denir. Bu tanım en doğrusudur bence.
Yöremizdeki bar oyunları
genellikle davul ile oynandığı için adın da bu Barı denilen davul adından
aldığından dolayıdır ki bu oyunlara Bar denilir. Bar Sözcüğünün Moğolca olduğu
ileri sürülmüştür.
Göle Yöresi Barları
a) Ağır Bar »Bu Dağda Maral Gezer«
b) Düz Bar
c) Ters Bar
d) Sarhoş Barı
e) Tik Bar
f) Tavuk Barı
g) Temur Ağa Barı
h) Dello Barı
ı) Zincirli Köroğlu Barı
i) Tamzara
j) Tek Tamzara
k) Çift Tamzara
l) Sık Bar
Göle yöresinde tüm halk oyunlarına damgasını vuran
oyun çeşidi halaylardır. Bunların olmazsa olmazları vardır. Bütün halaylar Üç
Ayak dediğimiz ağır halaylarla başlar ve giderek hızlanan bir biçime dönüşür.
Yöremizde düğünler olduğu zaman haremlik selamlık
denilen olay kesinlikle yoktur. Kadınlı erkekli karışık oynanır. Hele de halay
başını yaşlı bir kadının çekmesi, davulcunun bu yaşlı kadının önünde şabaş[i]
istemesi o düğünün en güzel yanlarından biridir.
Şabaş olayı, bahşiş olayıdır. Davulcu davulunu çalarak
oyunun ritmine göre oyuncularla birlikte oynayarak halay başını çekenin önüne
gider, hem halaydaki oyuncuyla karşılıklı oynar hem de şabaş eder.
Şabaş sırasında davulcunun söylediği sözler hep
aynıdır.
Ay şabaaaaaaş
Dostun var olsun
Düşmanın kör olsun
Verenin kesesi bereket dolsun
Vermeyenin kaynanası ölsün
Bütün davulcular buna benzer sözler söyleyerek halayda
bulunan oyuncuları şabaş eder.
Bu kısa açıklamadan sonra gelelim Göle yöresi
halaylarına. Notlarımda 32 halay adı vardı, bu sayıyı sonradan eklemeler yaparak 40 sayısına ulaşabildim. Bu halayların türküleri de özel
arşivimde bulunuyor. Göle yöresi türkülerini yayımladığım zaman bu halay
türküleri de duyulacaktır.
Halaylar
Halaylar kendi içinde 3 guruba ayrılmaktadır. Kadınlı
erkekli el ele tutularak tek sıra halinde dizilerek, aynı ritim üzerine ayaklar
birlikte atılarak oynanılan oyunlardır.
a) Düz Halaylar (Bey Halayı)
b) Tek Ayak Halaylar
c) Üç Ayak Halaylar
Düz Halaylar
Adı üstünde düz oynanan halaylardır. Bu halaylarda çok
yavaş hareket edilir. Derler ki, düz halayda bir kadının başına bir bardak su
koyduğun zaman halay dönen oyuncu ya da kadın, halayda oyun süresince, su
bardağın içinde sarsılmaz. Düz halaylar yana doğru düz yürünür. Öne ya da
arkaya pek gidilmez. Bu halaylarda deme-çevirme türküleri de söylenilir.
Genelde davul zurna eşliğinde oynanılan halaylardır. Bazı köylerde bu halaya
Bey Halayı da denir.
Tek Ayak Halaylar
Genelde Kuzeydoğu Anadolu yöresine özgü bir halay
çeşididir. Yukarıda sözü edilen tüm yörelerde bu halay bilinir ve oynanır.
Yörelere göre adları değişik olabilir.
Oyuncular birbirlerine sarılarak hafif öne eğilerek,
bir ileri bir geri sallanarak oynarlar. Özellikle sol ayak öne atılmış durumda
olmalıdır. Oyun süresinde halay başını çeken oyuncu halay başından ayrılarak ve
tek başına oynayarak halayın sonuna katılır. Bu olay oyun süresince devam eder.
Sırası gelen halay başını çeker ve oyun süresince ayrılıp sona katılır. Oyun
böylece devam eder. Bu halaylar oynanılırken söylenilen türkülerden bir örnek
vermek gerekiyor. O halde türkünün sözlerini de aktaralım:
Mezarlık da gül biter Emman emman
Gül biter bülbül öter Halım yaman
Bir başkası ise şöyle:
Köprünün altı yarpuz
Nerden gelirsin baldız
Bacın küsmüş gidiyor
Ben kalmışım yalınız
Üç Ayak Halaylar
Yöremizin en önemli halaylarıdır. Bu halaylar üç ileri
üç geri gidilerek oynanılır. Bu halayların en önemlileri ise Göle Ağırlaması
adıyla derlediğim ezgiyle oynanan halaydır. Hemen arkasından Göleli Gelin, bunu
takiben Göle’nin Düzü halayı, Allı Gelin halayı oynanılır.
Arkasından da Karanfil Halayı adlı »Karanfil neden
olur, ona yanarım anam ona yanarım« halayı gelir. Bu arada Eminem Halayı adlı
»Nahır gelir boz tepeyi yol eder« halayını da unutmamak gerekir.
Üçayak halaylarını sıralayalım. »Bu adlar aynı zamanda
türkü adlarıdır«.
1) Göle Ağırlaması
2) Göleli Gelin Halayı
3) Göle’nin Düzü Halayı
4) Allı Gelin Halayı (Büyük Kapının Gelini)
5) Karanfil Halayı (Karanfil Neden Olur)
6) Yayla halayı, (Hedom Yaylada Yaylada)
7) Eminem Halayı
8) Nare
9) Nure
10) Hafif Halay
11) Yıldız Halayı (Kerem Halayı)
12) Karaca-Oğlan Halayı
13) Köroğlu Halayı (Oyunu)
14) Beyaz Gelin Halayı
15) Karabiber Halayı
16) Bayburt Halayı
17) Gülenber Halayı
18) Bico Halayı
19) Mamo Can Halayı
20) Çardak Halayı (Köroğlu Halayı)
21) Maral Halayı
22) Gule Halayı (Gule Uyan Sabahtır)
23) Nar Gule Halayı
24) Sarı Gelin Halayı
25) Kar Halayı
26) Sallanma
27) Döndürme Halayı
28) Lörke Lörke
29) Kürdoğlu Halayı
30) Ho Hoy Dilber (Baca Baca Barhana)
31) Diz Kırma
32) Geçike »Kız« Halayı
33) Kamber Halayı
34) Teşi Halayı
35) Leyla Halayı
36) Kağızman Halayı
37) Tello (Tello gider yan gider)
38) Turna Halayı (Üç telli dört telli yaralı turnam)
39) Dur Yerinde (Dur yerinde hanım dur yerinde)
40) Sarıçiçek Oyunu
Benim notlarım burada bitiyor. Yani üçayak halayların
adlarını bu kadar yazmışım. Aslında halaylarda her söylenen türkü bir halk
oyunu sayılıyorsa, benim bu yazıya aktaracağım oyun türü iki bini geçer diye
düşünüyorum.
Çünkü halaylarda söylenilen halay türkülerinin tüm
buraya yazılmadığı gibi, Göle yöresi türkülerinin içine de alınmadı. Benim tek
başıma bu işi başaracağımı sanmıyorum. Bu tür çalışmalar ekip işidir. Ben kendi
çabamla bu derlemeleri, bu yazıyla aktarmaya çalışıyorum.
3) Koçeri »Köçeri« Oyunları:
Bu oyunlar kadınlı erkekli karışık oynanmasına rağmen,
çok sert oyunlar ise sadece erkekler tarafından oynanır.
Koçeri »Köçeri« oyunlarına ezgi olarak örnek türkü yazarsak:
Açtı sıçan kaçtı sıçan
Bal küpüne düştü sıçan
Sıçanımın sırtı sarı
Bal küpünü etti yarı
Bizimkine deyme barı
Açtı sıçan kaçtı sıçan
Bal küpüne düştü sıçan
Koçeri »Köçeri« oyunları başlığı altında yazacağım oyunlar da
yine türkülerin ezgilerine göre adlandırılır.
1) Koçeri »Köçeri«
2) Hoş Bilezik
3) Şeker Oğlan
4) Diz Kırma
5) Jandarma (Jandarmayı Vurdular)
6) Aşırma
7) Sarı Seyran8) Kesmeli Sarı Seyran
9) Kürdün Kızı
4) Tekli Oyunlar:
Bu oyunlar ise karşılıklı teke tek oynanan oyunlardır.
Her oyuncu iki eline birer mendil alır, bu mendiller genelde yeşil ve al (mor)
olmasına dikkat edilir. Yeşil Göle ovasını mor ise Göle’ye özgü inek ve koyun
gibi hayvanların renklerini anımsatıyor. Bazen de al-yeşil mendiller alınır. Al
ile yeşil olayına değinmek istiyorum.
Karaca Oğlan Bir türküsün de derki; »Yeşil bağla ala
karşı« Araştırmacılar nasıl yorumlar bilemiyorum ancak bizim Göle yöresinde
gelin kızın başına duvak takılır, duvağın üstüne iki vala örtülür bu valaların
renkleri hiç mi hiç değişmez. Ön tarafa al vala, arka tarafa yeşil vala
takılır. Yeşil bağla ala karşı derken, gelin ol benimle evlen anlamında
söylenir. Karaca Oğlan da bu anlamda söylemiştir.
Karaca-Oğlan'a ait olduğunu bildiğim bir türkü sözünü yazmalıyım.
Al Yeşil Geyinmiş
Al yeşil geyinmiş geline bakın
Salınıp gezdiği yoluna bakın
Ağ gerdan üstünde tülüne bakın
Gelin seni saran kollar yorulmaz
Al yeşil giyinip yola gidersin
Döner döner beni seyran edersin
Bu güzellik varken malı nidersin
Gelin seni saran kollar yorulmaz
Karac-Oğlan söyler ezel ezeli
Hazan vakti bağlar döker gazeli
Al yeşil giyinmiş Türkmen güzeli
Gelin seni saran kollar yorulmaz
Oyunu oynayan iki oyuncunun genelde biri kadın, biri erkek olsa da
değişik olarak iki kadın ya da iki erkek de karşılıklı oynayabiliyor.
Gelelim bu oyunların isimlerine:
1) Sarı Çiçek
2) Paşa Köşkü (Köroğlu)
3) Çardaklı Çevirmesi
4) Misri Oyunu (Hançer Barı)
5) Orta oyunlar ya da kına gecesi oyunları:
Bu oyun türleri genelde kadınların kına gecesinde
oynadığı oyunlardır. Bu oyunları da iki bölümde toplamak gerekiyor.
1) Gelinin kınası yandığı zaman oynanan oyunlar
2) Damadın kınası yandığı zaman oynanan oyunlar
Gelin kınası yandığı zaman oynanan oyunlar:
1) Deli Kız Sinin Geliyor Oyunu[iv]
2) Göleli Gelin oyunu
Bu oyun kına geceleri oynanılan bir oyun olduğunu
aktardıktan sonra, oyun oynanırken sözlerin söyleniş biçimini de kısaca
belirtelim:
Aldı Kız:
Ana sen Göle’nin neyini gördün
Aldı Ana:
Sürüden ayrılan koyunu gördüm
Aldı Kız:
Ana sen Göle’nin neyini gördün
Aldı Ana:
Altmış kız gelinin boyunu gördüm
Daha sonra kına gecesinde bulunan tüm kadınlar
tarafından koro oluşturularak türkünün devamı söylenir.
Koro:
Göleli gelin edalı gelin
Kaşları gözleri balam sürmeli gelin
On parmağın onu da birden kınalı gelin
Endamı boydamı sürmeli gelin
On parmağın onu da birden kınalı gelin.
Bu türküyle birlikte gelinin ellerine kına yakılır.
3) Kızhanım Oyunu:
4) Aysamat Oyunu
5) Çerez oyunu
Damat kınası yanarken ise, başka oyunlar oynanır.
Şimdi bu oyunları da sıralayalım:
1) Develi Oyunu
2) Damat Tıraş Edilirken Tıraş Oyunu
3) Damat Kaçırma Oyunu
4) Damat Karşılaması
5) Damat Ağırlaması
6) Sağdıç Ağlatma Oyunu
7) Dönberi Oyun Türü
Bu oyun türü genelde kadınlar arasında hem kına
gecesi hem de gelin önünde oynanan bir oyundur. Oyuncular el ele tutarak halka
oluştururlar. Oyun sistemi koçeri »Köçeri« oyunları gibi zıplanarak oynanır. Ancak ayak
oyunları, üçayak halaya benzer bir oyun ritmiyle dönerek oynarlar. Ancak bu
oyun türünde türkü söylenmez, Mani söylenir. Maniler ise ara bağlantıları
verilerek birbirlerine bağlanır. Bir örnek:
Bu bölüm bir kişi tarafından okunur.
Manici:
Geline
bak geline
Kına
yakmış eline
Anası
kurban olsun
Kızın
tatlı diline.
Bu bölüm toplu olarak okunur.
Grup:
İk’ döne can ik’ döne
Dönderin döne döne
İk’ döne can ik’ döne
Dönderin döne döne
Orhan
Bahçıvan »Halis Kızılateş«.
*********
[i] Şabaş: Bağış, düğünde, halay
çekilirken, oyuncularda davulcunun topladığı parsa. Türkiye Türkçesi Ağızları
Sözlüğü...
[ii] Bu oyun Timur’un Göle'ye
gelmesiyle yöre halkının ürettiği bir oyundur. Timur’un bir bacağı kısa olduğu
için bu oyun aksak hareketlerle oynanır.
[iii] Bu oyun genelde
Köroğlu’nun türküsü olan »Pınar başından bulanır« türküsüyle oynanır.
[iv] Bu oyun Kuzeydoğu
Anadolu’da geniş bir sahaya yayılmış durumdadır. Oyunun nereye ait olduğunu pek
tespit etmek mümkün değil, ancak bana bu oyunun Bayburt yöresinden geldiğini
söyleyenler de oldu. Bunu da yazdıktan sonra oyun adlarına devam edelim.