18 Ağustos 2024 Pazar

Barış İsimli Bebek!

 Barış İsimli Bebek!

 

                             Kutsal toprakların,
                             Kanayan yarası için!

 

Nedense hep
Ağlayıp duruyoruz
Sokak başlarına yağmur yağarken
Kutsalın barışı yok mu?
Barışın kutsalı gerçek olmaz mı 

Hoyratları biraz arala
Masala başlar gibi şiire başla
Nasıl olsa
Ölen insan öldüren insan
Yazmak değil
Yaşamak gerek çekilen acıları
Ölü deniz kanlı deniz olunca 

Yaşam
Bilindiği kadar zor değil
Nelere yürek koymuşuz
Nelere gönül
Bedel denen sözcüğü
Nerelere yazmışız
Kader denen sözcüğün
Üstünü karalarken 

Bitti diyorum
O küçük serzenişler bitti
Büyük umutların ötesi
Büyük düşüncelerin endişesi
Beynimin kervanına katılıyor
Büyüler çözüldü
Sevdalı yüreklerin önünde 

Çöl sıcak
Çöl geçilmez kan deryası
Çekilen sancıdır
Sancı
Bir ananın
Karnındaki nefestir
Gün gelir bu nefes
Düşer toprağa 

Doğum şiirle olacaktır
Bir deve kervanı çıngırağında
Çöl kumuna ses deyince
Barış isimli bebek
Sesini bulacaktır
Göreceksin 

Sancılar çoğaldı
Kadın ana diz kırıyor
Çölün sıcak toprağına
Neredesin bebek
Ses ver 

Gel gel
Barış isimli bebek
Seni bekliyor savaşın çocukları
Sapanla taş fırlatırken
Ölüm dansı yapıyorlar
Sende gel, sende katıl
Bu çocuk oyununa
Barış isimli bebek 

Bedel çoktan verildi
Haydi gel...

 

                            Orhan Bahçıvan, »Halis Kızılateş«
                            »Yasamal Şiirleri« Kitabımdan…

 


Sen Kal Burda Ayrılık!

Sen Kal Burda Ayrılık! Düşünce denen bir şey vardır Beynimizin o ilkel noktasında Ya fabrikadayız ya da tarlada Ya demiri un ediyoruz Ya...