21 Haziran 2020 Pazar

Kızıl Ateş Şiirleri!...

Kızıl Ateş Şiirleri!


Dil Üstünde yürüyen Ses,
Bir Gönül Ezgisidir.


Bu yaşantım bir tarihi olaydır
Kitap sayfalarında
Yangını ellerimin içinde
Alev alev savruluyor yüreğimin üstüne
Kızıl ateş sessizce
Demlendi

Zaman ikiyüzlüdür gece ihanet
Tenhalarda bir yıldız
Durgun suların üstünde
Kendini seyrediyor
Öylece…

Sırtımda
Ütüsüz kırışık bir gömlek
Kesilmemiş kirli sakal
Ter kokuyorum
Pas kokuyorum
Bu kokular
Emek kokusu
Sevda kokusu

Nedense
Ellerimi saklayan ceplerim
Sesini taşıyan mektuplar
Yaşamın tanıklarıdır
Yaşamın anıları
An be an tarih düşüyorum
Tanıklar gölgesinde

Sensiz geçen bu zamanlar
Ölçüsüz bir kum saatidir
Yanar yüreğim
Yansır geceye
Kırık dökük arta kalanlar

Çırılçıplak arzuların yalnızlığındayım
Uyku sersemi gözlerin yorgunluğunda
Bencil düşlerin arifesinde
Zeytin kokulu suları geçiyorum
Nefesimde pas tutmuş bir özlem
Soluklanıyorum

Kızılateş
Dokundukça geceye
Gece ıslık çalıyordu ovaya
Siyah perde mavi gök
İyice sarılsam da faydasız

Şehirlerin ortasında
Rengimi kaybediyorum
Sesimdeki gül kokusunu
Maviye çalan bir kızıl ateş
Gönlüm akşamlıyor
Sabahlara yetişen bir emekçiyim
Bir sevda emekçisi
Bir kızıl ateş

Desturu olmayan binlerce geçit
Birinden ötekine sesle varayım
Hangisi
Hangisi
Bilmem ki hangisi
Güneşin koynundan çıkıp gelmiş
Ürkek
Dalgın
Ana memesine uzanan aç küçümen
Dört bir yanda devler ordusu
Derin
Issız ılgınsız
Çağılsız derya
Sınırların bittiği yerde
Delip geçmek var
Desem de
Salıngaçlı bahtıma haber diyorum

Kızılateş
Bu rengi iyi bilirim
Çolaklu Oymağı Alagöz Dağı
Çolak buradan gelmedir
Soy soylamış
Boy boylamış
Toy toylamış
Neden sonra
Çomaklardan çolaklara ulaşmış

Sonsuzluk
Yüreğimin sesi
Ne kadar dinlersem faydasız

Desturu olmayan yolun geçişi
Önümde devler ülkesi
Arkamda cüceler şehri
Derin bir nefes
Bir ses

Hangisi
Evet hangisi
Bilmem ki hangisi benim ülkem

Kızılateş mi

Orhan Bahçıvan

Kızıl Ateş Şiirleri Adlı Şiir Kitabımdan.


11 Haziran 2020 Perşembe

Ozan Medine Çınar...

Ozan Medine Çınar...


1957 yılında Ardahan’ın Ölçek köyünde doğdu. İlkokulu köyünde bitirdi. Ortaokula Ankara'da başladı, ancak evlilik nedeniyle yarıda bıraktı.

Halk şiirine ilkokul yıllarında ilgi duymaya başladı. Daha sonra ailesiyle birlikte Ankara’ya yerleşti.

Zaman içerisinde şiir yazmaya başlayan Çınar, hasret, ayrılık, gurbet gibi konuları işledi. Eşinin uzun yıllardır Almanya’da bulunması ve 3 çocuğuyla yalnız yaşamasının etkisini de şiirlerine yansıdı.

Şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda aktarılan Medine Çınar, şiirlerinin bir bölümünü »Bir Dost Pir Dost« adlı kitapta topladı.
****
Yetiyor Zaten 

Ellerin koynunda durma karşımda
Benim derdim bana yetiyor zaten
Dertlere tutuldum bu genç yaşımda
Ömrüm hasretinle bitiyor zaten 

Niye öyle melül melül durursun
Yüreğime hançerini vurursun
İçin için yandığımı bilirsin
Dumanım başımdan tütüyor zaten 

Ben yanayım felek hep sana gülsün
İstemem bağında güllerin solsun
İster bahar gelsin ister güz olsun
Bağımda baykuşlar ötüyor zaten 

Çınar’ım feleğe hiç bir sözüm yok
Karşısında kullanacak kozum yok
Dertlerimi pazarlığa lüzum yok
Benden alıp bana satıyor zaten
****

Belli

Aşkın ateşiyle yandım yanalı
Ne dumanım belli ne külüm belli
Gözüm yaşı ummanlara döneli
Ne dümenim belli ne selim belli

Dertlilerin dertlerini sezerim
Efkarlanır gece gündüz yazarım
Başım alıp diyar diyar gezerim
Ne mekanım belli ne yolum belli

Aşkın yolu diken imiş har imiş
Bu yolda yürümek gayet zor imiş
Kaderde bu yola girmek var imiş
Ne gümanım belli ne halim belli

Çınar meşk eyledi arzuhalini
Beyhudeye sarfeyledi malını
Saki sunmaz oldu bana elini
Ne peymanem belli ne dolum belli

Darılma

Gönül dostum arasıra selamı
Kesiyorum diye bana darılma
Elime alınca kağıt kalemi
Susuyorum diye bana darılma

Yaşıyorum kafesteki kuş gibi
Gerçekleri görür oldum düş gibi
Arzuları yüreğime taş gibi
Basıyorum diye bana darılma

Sıkı tutunalım dostluk bağına
Düşmeyelim şu feleğin ağına
Sitem edip dostlarımın çoğuna
Küsüyorum diye bana darılma

Medine Çınar’ı görme el gibi
Kurudukça kuruyorum dal gibi
Bazen poyraz gibi bazen yel gibi
Esiyorum diye bana darılma

Gibisin

Halin mi yok takatin mi kalmamış
Perişan olmuşsun yorgun gibisin
Belki de yıllardır çilen dolmamış
Hayata küsmüşsün kırgın gibisin

Terketmiş gidersin sılayı yurdu
Gömmüşsün içine çileyi derdi
Bunca acıları sana kim verdi
Bir zalim okuyla vurgun gibisin

Felek ile boşa etmişsin savaş
Eriyip bitmişsin sen yavaş yavaş
Çağlayıp akıyor gözlerinden yaş
Deryalar içinde durgun gibisin

Yoksa Çınar bahtiyar mı sanırsın
Derdimi bilmeden beni kınarsın
Yüzüme bakıp da öte dönersin
Bilmem niye bana dargın gibisin

Gizli Gizli

Gül yüzlüm bu kadar cevretme bana
Kerem et yanıma gel gizli gizli
Yürekten bir çağrı geliyor sana
Gönülde mihmanım ol gizli gizli

Hasretini çektim hayli bir zaman
Divane gönlümde kalmadı aman
Ey sevdiğim sende yok mudur iman
Arada bir mektup sal gizli gizli

Mevlayı seversen yad ele bakma
Virane gönlümü bir daha yakma
Bahar seli gibi çağlayıp akma
Muhabbet gölüne dol gizli gizli

Çınar’ın sözleri sende sır olsun
Aşikar eyleme gizlide kalsın
İlahi aşkımı yaradan bilsin
Hak yanında nice hal gizli gizli

Geç Kaldın

Yıllar boyu beni ağlatan zalim
Güldürsen de zaman geçti geç kaldın
Gözlerimden yaşlar çağlatan hayın
Sildirsen de zaman geçti geç kaldın

Sen soldurdun mor sümbüllü bağları
Hiç düşünmedin ardın sıra ağlarım
Aramızda duran karlı dağları
Kaldırsan da zaman geçti geç kaldın

Sen kendine mekân ettin gurbeti
Ben çekerim burda derdi hasreti
İçimde yaşayan kini nefreti
Öldürsen de zaman geçti geç kaldın

Çınar olmuş gayrı âlem düşkünü
Kurdun binaları yaptın köşkünü
Bundan sonra bana olan aşkını
Bildirsen de zaman geçti geç kaldın

Ali Ali Diyor 

Yine coştu dertli sazın
Teller Ali Ali diyor
Seher vakti hazin hazin
Yeller Ali Ali diyor

Özünü hakka yetiren
Pir dergahinda oturan
Bülbülü aşka getiren
Güller Ali Ali diyor

Erenler oturmuş posta
Muhabbeti ulu dosta
Her kelamda her nefeste
Diller Ali Ali diyor

Tarikat yoluna giren
Cemini demini süren
Yaprak açıp meyve veren
Dallar Ali Ali diyor

Özünü sözünü bilen
Hidayeti haktan alan
Muhammede ümmet olan
Kullar Ali Ali diyor

Çınar da Ali evladı
Medine'dir asıl adı
Yüreğinde aşkın odu
Küller Ali Ali diyor

Bir Dost Pir Dost

Neyleyim dünya malını
Yar yanımda olmayınca
Kimse sormasın halımı
Sevdiğim yar sormayınca

Her yanım olsa gülistan
Ne bağ isterim ne bostan
Ayrılmam gül yüzlü dosttan
Muradımı almayınca

İstemem köşkü sarayı
Ne altını ne parayı
Tabip azdırır yarayı
Dost eliyle sarmayınca

Dünya malı burda kalır
Neyin varsa toprak alır
Sanmayın ki Çınar ölür
Bir dost pir dost olmayınca
****
İçsem Olmuyor 

Sensiz çekilmiyor hayatın kahrı
İçmesem olmuyor içsem olmuyor
Yaktı yüreğimi sevdanın zehri
O vefasız yardan geçsem olmuyor 

Zulmet ile gelip geçti yıllarım
Duman çökmüş görünmüyor yollarım
Dost eliyle derilmedi güllerim
Yeşil ekin gibi biçsem olmuyor 

Bülbüller gül için sever dikeni
Kimse bilmez gizli sevda çekeni
Terk eyleyip yeri yurdu mekanı
Kalkıp diyar diyar göçsem olmuyor 

Çınar’ın adını yaydın dillere
Sonunda düşürdün bak ne hallere
Güven de kalmadı şimdi kullara
Gönül dertlerini açsam olmuyor
****

Not:
Medine Çınar'ın bazı şiirleri değişik sanatçılar tarafından bestelenip okunmuştur. Sanatçıların isimleri şunlardır. Muhlis Akarsu, İsmail İpek, Mehmet İpek, Satılmış Karataş, Dilber Doğan, Ali Kızıltuğ, Aşık Gülabi.


Orhan Bahçıvan & Bekir Karadeniz Doğulu Halk Şairleri...





Sen Kal Burda Ayrılık!

Sen Kal Burda Ayrılık! Düşünce denen bir şey vardır Beynimizin o ilkel noktasında Ya fabrikadayız ya da tarlada Ya demiri un ediyoruz Ya...